2.BÖLÜM

 Yaşlı adam elindeki su bardağını yere düşürdü.Düşünceliydi,Crouster’ın arkadaşı mı yoksa düşmanı mı olacaktı?”

 Polisler yaşlı adama tam soru soracaktı ki,Sam karşısındaki dedektife saati sordu.

“Dokuzu on beş geçiyor,bir yere mi gideceksin?”

 “Benim değil,sizin bir yere gidip gitmeyeceğinizi kararlaştırıyorum.”

 “Efendim,adam iyiden iyiye tehditler savuruyor.”

 “Hayır,tehdit etmiyorum.Yalnızca dikkat etmenizi söylüyorum.”

 “Kime karşı?”

 “Hâlâ nerede olduğunu öğrenmek istiyor musunuz?”

 “Ağzında gevelemeyi bırak ta yerini söyle!”

 “Burada!”

  Polisler gülmeye başladılar.Onlar güldükçe benim sinir kat sayımım daha fazla artıyordu.

 Birazdan olacaklardan sonrada ben gülmeye başlayacaktım.Crouster elindeki silahı gösterdi.

 Polisler hep bir ağızdan “Vay canına!Crouster buraya gelecekmiş.”

 “Size burada dedim.”

 Ofisin içinde güzel bir ayna vardı.Bu ayna insanın kaderini belirleyecek kadar önemli bir özelliğe sahipti.Crouster,burada aynanın karşısına devamlı geçmiş ve hiçbir sonuç alamamıştı.Ona dair hiçbir bilgi aynada kendisine yansımamıştı.

 Belki de bu bir rivayetti.Sadece,odun kaplı çürümüş ayna nasıl olurda,karakolun değerli eşyası haline gelebilmekteydi.Cevabı çok basitti.Onu aynadan üstün yapan şey insanların kendisiydi.Aralarında çıkardıkları söylentilere zamanla inanarak bir kehanet haline getirmişlerdi.Crouster,cansız aynanın karşısında dikili duruyordu.

 Ayna,parıldamaya başladı.Genç adam ağrıyan başını tutuyor ve sağ,sola sallıyordu.

 Geçmişini hatırladı.Ona kurşun sıkan eli gördü.Sonra elini başından çekip,kurşunun girdiği yere kalbinin biraz altına koydu.Elinde bir mermi vardı.Soğuk bir şey hissetti.Yüzünde çocuksu bir ifade vardı.Bir ses duydu.

 “Hâlâ hayattasın dedektif, git buradan!”

 Saat dokuzu on dokuz geçe dedektif Crouster,ofis binasından ayrıldı.Bir elinde silah diğerinde mermiyle ıssız sokakta koşmaya başladı.Pardösüsü soğukta ona çok yakışıyordu.Marka takıntısı yoktu ama çok iyi giyiniyordu.

 Yükselen ve şiddetini arttıran yağmur,onu da herkes gibi evine gitmesini sağladı.

 

   Crouster,eline telefonu alıp Hacker Adam Greek’i aradı.Adam’da aynı polisten nasibini almış bir bilgisayar korsanıydı.

  Konuşurken bile şifreli konuşuyordu.”Adam Greek”

  “Efendim.”

  “Dokuz,on dokuzu hâlâ öğrenmek istiyor musun?”

  Genç adam titreyen ses tonuyla:

  “Ne zaman geldiniz?”

  “Ben hep buradaydım.Şimdi seni tekrar görmemi istemiyorsan,polislerin kullandığı programa gir ve Sam Dawken isimli suçluyu kayıttan sil!”

   “Peki efendim.Seri numaralarını inceliyorum.”

   “Çabuk ol!”

   Adam Greek,bilgisayarın başında programı şifrelemeyi ve şifrelenen programı kırmaya çalışıyordu.Sam’in kayıtlarına baktıktan hemen sonra Crouster’a işlemin bittiği haberini verdi.

  Crouster,Sam’inde olduğu avukatını aradı.İhtiyarın suçsuz olduğunu söyledi.Ofise giden avukat,ihtiyarı rahatlıkla çıkardı.

  Avukat:

  -Crouster’dan haber aldım.

  İhtiyar ellerini havaya kaldırdı.Adeta dua ediyordu.”Aman Allahım,az daha oradan çıkamayacaktım.”

 “Seni evinde görmek istiyormuş.”

 “Saat kaç?”

 “Akşam üstü dörde geliyordu.”

 Bu imkansız dedi ihtiyar.Hiç şaşmazdı,onu hep aynı saatte arardı.

 Avukat işin ciddiyetinin farkında olmasını istedi.Yaşlı adam artık kendinden emindi.O,çoktan harekete geçmişti.

 

 Evde Crouster’ı gören ihtiyar adam gözlerine inanamadı.Bu kez karşısındaki adam gerçekti.

 “Seninle işimiz var!”

 “Ne istiyorsun?”

 “Benim için,Ben FORTER’ı  araştıracaksın.Doğrudan kendin temas etme.Eğer anlaşılırsa seni öldürürler ve ben bunu istemem.”

 “Peki dediğini yapmazsam.”

 “O zaman bir ömür içeride çürürsün.Bilirsin hırsızlıktan içeri girmezsin,cinayetten içeri girersin.Ben bu eyalette cinayet işleyen adamın hapishaneden çıktığını görmedim.”

 “Bunu yapamazsın.”

 “Seni içeriden nasıl çıkardığımı sanıyorsun.Sihirli parmaklarla mı?”

 “Pekala,kabul ediyorum.Yalnız bir şeyi merak ediyorum.Bu adamlar bizim gibi sıradan hırsız değil bildiğin mafyadır.Senin mafya ile ne alıp veremediğin var.”

 Crouster,gazeteyi adamın önüne attı.Crouster’ın eşini öldüren adamın ismi yazıyordu.

 “Adam yakalanmamış mı?”

 “Hayır,içerideki adamın yaptığına inanmıyorum.”

 

 Ben FORTER,geçen dört yıl boyunca eyaletin en önemli adamlarında birisi olmuştu.Gerek silahlı mücadeleye karşı çıktığında gerekse uyuşturucuya savaş açmasıyla da bilinirdi.Tattiana’nın da demesiyle kusursuz bir adamdı.Tattiana FORTER,Crouster’ında arasında bulunduğu teşkilatla çalışıyordu.