3.BÖLÜM “BİR GECE,BİR CİNAYET”
Olacakları görebilmek bizim işimiz değildi.Sadece suçluyu tutuklar ve adalete teslim ederdik.Bu bizim görevimizdi ve ne yazıktır ki aynı görevi yapan arkadaşlarımda bir gün adaletin önünde yargılanacaklardı.İsimlerin en başında bana ateş edilen el ve ona ne kadar evlenmesini istemediğim,kocasının gerçekten kanun kaçağı olduğunu söyleyebildiğim tek kadını tutuklanacak ve yargılanacaktı.
Sam,o gece bana temiz bir elbise ayarladı.Banyomu yaptıktan sonra sokağa çıktım.Gazetenin başlığına bakıyordum.Suriye’nin sayılı zengin iş adamı,Ben FORTER’la görüşecekti.
Crouster,kurulan teşkilatta yalnız değildi.Onunda arkadaşı vardı.”Halbert WOOD.”
Halbert’ in saçları uzundu.Denizi andıran masmavi gözleri vardı.Parmağının birisi işe alındıktan hemen sonra bir kaza ile kırılmıştı.Bu onun kimi zaman silahı eline almakta zorlasa da fazla bir zorluk çıkarmadığı gibi sessizce işini yapmasını da sağlıyordu.Bazen de Crouster’a yaptığı bir kaç iliz yon numarayı hatırlatıyordu.
“Sana bir şey göstermek istiyorum.”
Crouster:
“Nedir?”
“Şu kelepçeleri ellerime takar mısın?”
Stan,kelepçeleri bir defalığına arkadaşının ellerine taktı.Tam o sırada yerden bira alırken arkadaşının kelepçeyi nasıl çıkardığını gördü.
“Bunu nasıl yaptın?”
“Parmaklarım bazen sıkıntı yaşatıyor.Bazen de beni böyle durumlardan rahatlıkla kurtarıyor.Bana da bir bira verir misin?”
“Tabi ki.Vay canına.Bunu yaptığına inanamıyorum.”
“Sana da gösterebilirim.”
“Şimdilik istemem.Belki daha sonra öğretirsin.”
Biraları içtikten hemen sonra görevlerinin başına dönen ikili Suriyeli adamı görüşmeye götürmekle ve korumakla yükümlü olacaklardı.Halbert:
“Biz neden bu arabı görüşmeye götürüyoruz?”
“Görevimiz sadece adamı sağ salim yerine götürmek ve sonrası yine işimize bakmak.”
Crouster ve Wood sivil giyinmişlerdi.Suriyeli iş adamını Ben’in düzenlediği kokteyl partisine götürdüler.Ben,kapıda iş adamını bekliyordu.Wood ve Crouster araçlarından indiklerinde ceplerine harçlık koymaları için para uzattı.
Wood:
“Adam bizimle alay ediyor.”
Stan:
“Sakin ol!Adam bizim görevli olduğumuzu bilmiyor.”
“Tattiana söylemiştir.”
“Onu çok iyi tanırım.Eşi bile olsa ona bir şey söylemez.”
Saat on bire geliyordu.Geceye damgasını vuran konuşmayı Ben FORTER yapmıştı.Suriyeli adam işi kabul etmemişti.Kokteyl sonrası O’brien,iş adamını kalacağı otele götürdü.Ben,vakit kaybetmeden Josten ve Enkelmen kardeşlere yeni görevlerini verdi.Bu iki keskin nişancı kardeşler,çok iyi anlaşan ve bir birlerinin işlerinde yardım eden Rusya’nın derin devletinde de görev yapmış ve sonra ayrılmış seri katillerdi.Suriyeli iş adamının öldürüleceği gece onlarda otelin tam karşısındaki bir odaya geçtiler.Pusu için beklemeye başladılar.Josten elindeki susturucu takılı silahıyla adamın kalacağı otelin içine girdi.Eğer yapacağı bu operasyon başarısız olursa kardeşi devreye girecek uzun namlulu silahıyla karşı binadan adamı öldürecekti.
Gece geç saatte ele geçirilen belgeyi amir Fredy’e teslim edenler departmanın diğer bölümlerini teftişe etmeye devam ettiler.Fredy açık sözlü bir adamdı.Görevinin ona gerektirdiklerini yerine harfiyen getiriyordu.İşinin uzmanı sayılırdı ama cüssesi iş yapabilecek kadar iyi durumda değildi.Elindeki belgeleri en ince ayrıntısına kadar inceledi.Crouster ve Wood’u aynı göreve çağırdı.Suriyeli zengine mafya tarafından öldürüleceği bilgisini en ince ayrıntısına kadar anlattı.Crouster düşünceliydi;
“Bırakın böyle bir cinayeti,medyaya yansıyan bu görev bile işleri alt üst eder.”
Aynı saatte Suriyeli zengin duş yapmak için banyoya girdi.Enkelmen,uzun namlulu silahıyla adamı izlemekteydi.Kardeşi ise otel elbisesi giyip ortalığı kol açan ediyordu.Cep telefonuyla kardeşine iş adamının burada öldürülmesinin zor olduğunu söyledi.Josten:
“Ortak,bırak burada silah çıkarmayı ses çıkarırsam hemen anlaşılır.Tüm personeli izleyen bir kamera ve sıkı bir güvenlik var.”
“Ölümsüz insan yoktur.”
“Biliyorum ama camların özel yapım olmasından şüpheleniyorum.Peki ya kurşun geçirmezlerse..”
“Bizimde kendimize göre bir bildiğimiz var.”
“Şimdi kapatmam gerekiyor.Bana doğru yaklaşan bir adam var.”
Koruma,Josten’den bir bardak viski istedi.Josten başını salladı.Enkelmen zoru başarmak için namlunun ucuna geçti.Eli titriyordu ve merminin hızını kulaklarında hissetti.Gidiyordu ve hedefi yere yıkıyordu.Aniden eline cep telefonuna attı.Josten:
“Yine ne oldu?”
“Çabuk oradan ayrıl!”
Josten koşmaya başladığında güvenlik bir şekilde odaya girmek istedi.Suriyeli iş adamı yerde yatmaktaydı.Adamın nabzını kontrol ettiklerinde işin çoktan geçtiğini söylediler.Ben Forter,adamlarını yanına çağırarak üzerlerine düşen parayı verdi.Josten ve Enkelmen:
“Sizinle çalışmak bizim için bir şereftir efendim.”
“Sıranın kimde olduğunu biliyor musunuz?”
“Siz kimi öldür diyorsanız onu öldürürüz.”
“Polis departmanından emekliliğe ayrılacak bir adam.”
Enkelmen’ in yüz ifadesi değişti.”Dedektif öldürmemizi istiyorsunuz?”
“Evet.”
“Ama bu çok tehlikelidir.”
“Suriyeli iş adamını kolayca ortadan kaldırdınız.Kapısında güvenlik vardı.Bu polisin bile kapısında güvenlik yok.”
“Pekala dedi diğeri.”
Wood ve Crouster olay yeri incelemesini yaparken planlı bir suikast olduğunu konuşuyorlardı.Crouster:
“Biri bizden önce onun orada olduğunu öğrendi.”
Wood:
“Bu bilgiyi bize veren dedektif Bescout.”
“Bilmiyorum ama bu otelin güvenliği vardı.Adamları vardı,hizmetlisi vardı.Onların bile son anda bilgisi oldu.”
Wood düşünceliydi.Crouster’ın burnu kötü kokular almaya başladı.Crouster:
“Wood,bana acilen personel listesini bulabilir misin?”
“Tabi dedi.”
Crouster,tüm çalışan personellerin ve güvenlik kameraların giriş ve çıkış kayıtlarını inceledi.Personel listesinde bir problem görmedi ama kaçan adama dikkat ettiğinde belindeki silahı kamerayla daha da belirgin hale getirmeyi başardı.Wood:
“Tanrı aşkına Stan,bu neyin nesi?”
“Öldüren adam işini sağlama almak için böyle bir şey yapmış.”
“Tetikçi burada çalışan personellerden değildi.”
“Evet.”
“Kim böyle aptalca bir cesarete sahip olabilir ki.”
“Benim aklımda kimse yok.Senin var mı?”
“Hayır.”
Wood dedi kaşlarını çatarak.”Wood personel listesi doğruydu.Yanlış olan bizimde hesap etmediğimiz bir noktaydı.”
“Anlayamadım.”
“Departmanın içerisinde bir sızma olabilir.”
“Polis departmanından bahsediyorsun.Hani bizim görev aldığımız yer olan.”
Wood elini başına dayadı.”Saçmalıyorsun.Oradaki herkes birbirini bilir.”
“Kesin olarak bir şey söylemedim.”
“Deliller toplanırken bizde Bescout’in odasına gidelim.Bakalım bize neler söyleyecek?”